Beslenme Hakkında Doğru Bilinen Yanlışlar
Evlere tekrar kapandığımız bu günlerde hepimiz dijital ya da basılı mecralardan sağlık ve beslenme konularıyla ilgili birçok farklı bilgiye maruz kalabiliyoruz. Bu bilgi bombardımanı içerisinde, hangi bilginin doğru hangi bilginin yanlış olduğunun ayrımına varmak oldukça zor. Antalya Balıkevi olarak sizler için özellikle internette gördüğünüzde hakkında tekrar düşünmeniz gereken konuları araştırdık. İşte farklı mecralarda rastlamış olabileceğiniz beslenme hakkında doğru bildiğimiz yanlışlar.
‘Aldığın kaloriyi yak’ mantığı kilo verme söz konusu olduğunda her şeydir
Kilo verme söz konusu olduğunda, tükettiğinizden daha fazla enerji yakarak kalori açığı yaratmak en önemli faktördür. Fakat kilo verirken önemli olan tek şey bu değildir.
Sadece kalori alımına güvenmemeliyiz. Çok düşük kalorili bir diyette bile kişinin kilo vermesini engelleyebilecek çok sayıda değişkeni hesaba katmalıyız.
Örneğin; hormonal dengesizlikler, hipotiroidizm, metabolik adaptasyonlar, bazı ilaçların kullanımı ve genetik faktörler gibi sağlık koşulları, sıkı bir diyete girseniz dahi bazı insanlar için kilo vermeyi zorlaştırabilecek faktörlerden sadece birkaçıdır.
Bu kavram aynı zamanda kilo vermek için sürdürülebilirlik ve diyet kalitesinin önemini vurgulamamaktadır. “Aldığın kaloriyi yak” yöntemini takip edenler, genellikle besin değeri değil, yalnızca gıdaların kalori değerine konsantre olurlar. Bu da yumurta beyazı gibi düşük kalorili, besin açısından fakir yiyeceklerin, avokado ve bütün bir yumurta gibi daha yüksek kalorili, besin açısından zengin yiyeceklerin yerine seçilmesine yol açabilir. Bu durum sağlığınız için en ideal beslenme seçimlerinden uzak kalmanıza neden olabilir. Besin grupları hakkında seçimler yaparken yararlanabileceğiniz ve vitaminlere daha geniş yer verdiğimiz yazımıza göz atabilirsiniz.
Özetle, “Aldığın kaloriyi yak” ” teorisi, kilo vermenizi engelleyebilecek çeşitli değişkenleri hesaba katmaz. Genetik, sağlık problemleri ve metabolik adaptasyonlar gibi birçok faktör, bazıları için kilo vermeyi oldukça zorlaştırır.
Yağ oranı yüksek gıdalar sağlığa zararlıdır
Birçok insan hala yağ oranı yüksek yiyeceklerden korkarken, yağ alımını azaltmanın, genel sağlık durumlarına fayda sağlayacağı umuduyla, düşük yağlı diyetler yapmaya devam ediyor.
Yağ, optimal sağlık için gereklidir. Ayrıca, düşük yağ içeren diyetler, metabolik sendrom da dahil olmak üzere daha fazla sağlık sorunu riski ile ilişkilendirilmiştir. Dahası, yüksek yağ içeriğine sahip diyetlerin, kilo kaybını teşvik etme durumu söz konusu olduğunda, düşük yağlı diyetlerden daha etkili olduğu kanıtlanmıştır. Çok düşük yağlı veya çok yüksek yağlı bir diyet gibi her iki yönlü aşırılıklar, sağlığınıza zarar verebilir.
Sağlıklı olmak için az ve sık öğünler tercih edilmelidir
Bilindiği gibi gün boyunca düzenli olarak küçük porsiyonlar halinde sık yemek yemek, birçok insan tarafından metabolizmayı ve kilo kaybını artırmak için kullanılan bir yöntemdir. Bu mit de beslenme hakkında doğru bildiğimiz yanlışlardan sadece biridir.
Bununla birlikte sağlıklıysanız, enerji ihtiyaçlarınızı karşıladığınız sürece yemeklerin sıklığı önemli değildir.
Diğer yandan diyabet, koroner arter hastalığı ve hassas bağırsak sendromu (IBS) gibi sağlık sorunları olan bireylerin yanı sıra, hamile kadınlar da daha sık yemek yemeyi tercih edebilir.
Tatlandırıcı gıdalar sağlıklıdır
Düşük kalorili, düşük karbonhidratlı, şekersiz gıdalara olan ilginin ve talebin artması, besleyici olmayan tatlandırıcılar (NNS) içeren gıdalarda artışa neden olmuştur. Yüksek oranda şeker içeren bir diyetin hastalık riskini önemli ölçüde artırdığı açık bir durum olsa da NNS alımı da sağlık sorunlarına yol açabilir.
Örneğin; NNS alımı, bağırsak bakterilerinde negatif kaymalara yol açarak ve kan şekeri düzensizliğini teşvik ederek, tip 2 diyabet riskini artırabilir. Dahası, düzenli NNS alımı genel sağlıksız yaşam tarzı kalıpları ile yakından ilişkilidir.
Patatesler sağlığa zararlıdır
Beslenme dünyasındakiler tarafından genellikle “sağlıksız” olarak nitelendirilen patatesler, kilo vermek veya genel sağlığını düzeltmek isteyen birçok insan tarafından sınırlandırılmıştır. Güvenilir birçok kaynağa göre, patateslerin sağlığa zararlı olduğu beslenme ile ilgili yanlış bilinen bir inanıştır.
Patatesler de dahil olmak üzere herhangi bir yiyeceğin çok fazla tüketilmesi kilo alımına yol açabilirken, patatesler nişasta açısından bilindiği gibi çok besleyicidir ve sağlıklı bir diyetin parçası olarak listenizde yer alabilir. Ayrıca patatesler, potasyum, C vitamini ve lif dahil olmak üzere birçok besin maddesinin mükemmel bir kaynağıdır. Bu gibi gıdalara detaylı olarak yer verdiğimiz, farklı vitaminleri içeren besinler hakkında yazdığımız yazımıza göz atabilirsiniz.
Ayrıca patatesler; pirinç ve makarna gibi diğer karbonhidratlardan daha fazla tok tutar. Beslenme rutininize haşlanmış veya fırınlanmış patatesler de eklemeyi deneyebilirsiniz.
Düşük yağlı ve diyet yiyecekler sağlıklı alternatiflerdir
Markette küçük bir gezi yaparken “diyet”, “hafif”, “az yağlı” ve “yağsız ” etiketli birçok çeşitli ürünlere rastlayacaksınız. Bu ürünler, aşırı vücut yağından kurtulmak isteyenler için cazip olsa da genellikle sağlıksız bir seçimdir.
Araştırmalar, birçok düşük yağlı ve diyet ürününün normal yağlı muadillerinden çok daha fazla şeker ve tuz içerdiğini göstermiştir. Bu ürünlerden vazgeçmek ve bunun yerine tam yağlı yoğurt, peynir, fındık ezmesi gibi yiyecekleri az miktarda tüketmek çoğu zaman kulağa hiç de fena gelmez.
Gıda takviyeleri para kaybıdır
Besin açısından zengin ve çok yönlü bir diyet uygulamaya odaklanırken, sağlığın en önemli bileşeni olan gıda takviyeleri, doğru biçimde kullanıldığında birçok yönden faydalı olabilir.
Birçok kişi için, Tip 2 şeker hastalığı, kolesterol, proton pompası inhibitörleri, doğum kontrol ve antidiyabetik gibi yaygın ilaçları kullananlar için, gıda takviyelerini kullanmak genel sağlık durumunu etkileyebilir.
Örneğin, magnezyum ve B vitaminlerinin takviye olarak alınmasının; kan şekerini artırıp, kalp hastalığı risk faktörlerini ve diyabetle ilişkili komplikasyonları azaltarak, tip 2 diyabetli kişilere fayda sağladığı gözlemlenmiştir.
Düşük kalorili bir diyet uygulamak kilo vermenin en iyi yoludur
Kalori alımını azaltmak kilo kaybını hızlandırırken, kalori alımını birden azaltmak, metabolik bozukluklara ve uzun vadeli sağlık sorunlarına yol açabilir.
Çok düşük kalorili bir diyet yapmak, kısa vadede hızlı kilo kaybına katkıda bulunsa da sanıldığının aksine beslenme ile ilgili yanlış bilinen gerçeklerden biridir. Düşük kalorili diyetlere uzun süre bağlı kalmak, metabolik hızın azalmasına, açlık hissinin artmasına ve hormonlarında birtakım değişikliklere yol açar. Bu nedenle yapılan araştırmalar düşük kalorili diyet yapanların, uzun vadede istenilen miktarda kilo vermeyi nadiren başardıklarını göstermiştir.
Herkes probiyotik tüketmelidir
Probiyotikler piyasadaki en popüler beslenme takviyeleri arasında yer alır. Yapılan araştırmalar, son yıllarda pazarlaması oldukça yaygın şekilde yapılan probiyetiklerden, her insanın kolaylıkla yararlanamayacağı yönündedir.
Bazı insanların sindirim sistemleri sadece probiyotik kolonizasyona karşı dirençli olmakla kalmaz, aynı zamanda probiyotiklerin takviye gıda olarak tüketilmesi, bağırsak bakterilerinde olumsuz değişikliklere neden olabilir.
Ayrıca, probiyotik kullanımı ince bağırsakta bakteriyel aşırı büyüme, şişkinlik, gaz ve diğer olumsuz yan etkilere neden olabilir.
Antalya’nın en iyi restoranlarından Antalya Balıkevi ailesi olarak beslenme hakkında doğru bildiğimiz yanlışlar hakkındaki yazımızı sizler için araştırdık. Beslenme rutininizde değişiklik yapmadan önce size ve vücudunuza iyi gelecek yöntemleri, konusunda uzman bir hekim ile birlikte kararlaştırmak oldukça önemli.
Sağlıklı günler dileriz.