Beslenmenin Psikolojimiz Üzerindeki Etkileri
Sağlık yönünden ve psikolojik olarak zor bir dönemden geçiyoruz. Bağışıklığımızı güçlendirmek, sağlığımızı ve psikolojimizi korumamız da oldukça önem taşıyor. Yapılan çoğu araştırmada, tükettiğimiz besinler vücudumuzun metabolik enerji gereksinimini sağlamakla birlikte, zihnin de dahil olduğu birçok beyin fonksiyonlarını etkiler. İnsan davranışlarının ve psikolojisinin de direkt olarak vücudumuzdaki hormonlarla alakalı olduğu sonucu görülmüştür. Bu neden en çok beslenme alışkanlıkları ile etkilidir. Yani beslenme alışkanlığımız ve psikolojimiz arasında oldukça güçlü bir bağlantı var.
Araştırmalar sabah kahvaltısı yapan bireylerin yapmayanlara göre güne daha pozitif ve daha enerjik başladığını göstermektedir. Bunun nedeni ise kan şekerinin dengede kalmasıdır. Peki, beslenme alışkanlıklarımızda ne tür değişiklikler yaşayacağız ve etkileri neler birlikte inceleyelim.
Antalya Balıkevi olarak beslenmenin psikolojimiz üzerindeki etkilerini sizler için derledik. İşte beslenmenin psikolojimiz üzerinde etkisi olan besinler…
Kafein
Dünyanın en çok tüketilen içeceklerinden biri olan kahve ve çayın en büyük sırlarından biri olan kafeinin, uyandırıcı ve dikkat artırıcı özelliği vardır. Bunların dışında anksiyetenin etkilerini hafifletir ve beyinde bulunan adenozin reseptörlerine etki eder. Yani fazla tüketilmediği sürece yorgunluk ve baş ağrısı hissini engellemektedir.
Aşırı kafein tüketmek
Gün içinde 2 fincandan fazla kafein tüketimi sinir ve endişe gibi ruh hallerinin oluşmasına neden olabilir. Bu durum daha fazla kalori almaya, dolayısıyla kilo alımına zemin hazırlar. Su tüketiminizi artırmak faydalı olacaktır. Bitki çayları, süt ya da ayran kahveye alternatif içecek olarak tüketilebilir.
Karbonhidrat
Karbonhidratlar kan akışını hızlandırır, dolayısıyla dingin ve sakin kalmamızı sağlar. Aşırı düşük karbonhidratlı diyet yapan insanların, depresif ruh haline eğilimlerinin yüksek olduğu gözlemlenmiştir. Karbonhidrat eksikliği belirtilerinde halsizlik, unutkanlık ve yorgunluk hissi vardır.
Triptofan
Triptofam, mutluluk hormonu olan serotonini artırır. Yumurta, ceviz, yulaf ve peynir triptofan değeri yüksek besinlerdir. Mutluluk hormonu ne kadar artarsa iştah da azalır. Ayrıca uyku bozukluklarında ve depresyonda da vücuttaki triptofan oranı düşer.
Çikolata
Çikolatanın insan psikolojisini doğrudan etkilediği bilinmektedir. Çikolata yediğimiz zaman %75 oranında bağırsaklarımızda, %25 oranda ise beynimizde serotonin hormonu salgılanır.
Folik asit
Klinik araştırmalar sonucunda folik asitin azlığının depresyona neden olduğu ortaya konulmuştur. Folik asit azlığı, beyinde serotonin azalmasına neden olmaktadır. Depresyonlu hastaların diğer insanlara oranla daha az folik asit miktarına sahip oldukları görülmüştür. Ispanak ya da bir bardak portakal suyu folik asit dengenizi sağlamanızda yararlı olacaktır.
Özellikle hamilelik sürecinde anne ve bebek sağlığı açısından birçok olumlu etkileri bulunduğu bilinmektedir. Aynı zamanda psikiyatrik hastalıklara sahip birçok kişinin yanlış beslenme alışkanlıkları yüzünden folik asit eksikliğine sahip olduğu söylenebilir. Koyu yeşil yapraklı sebzeler, pancar, portakal, greyfurt ve tam buğdayda fazlasıyla folik asit bulunur.
Protein
Protein değeri yüksek gıdalar tüketmek, yüksek enerjili olmamızı sağlar. Yeterli oranda protein almadığımızda konsantrasyon eksikliği, uyku bozuklukları, sürekli ruh hali değişiklikleri yaşanır. Kırmızı et, beyaz et, baklagiller, süt, yumurta gibi protein değeri yüksek besinler tüketerek protein eksikliğini önleyebilirsiniz.
Şekerli ve beyaz unlu besinler
Glisemik indeksi yüksek olan tüm besinlerdir. Glisemik indeks, alınan besinlerin kan şekerini yükseltme hızına denir. Bazı besinlerin kan şekerini yükseltme hızları farklı olabilir. Glisemik indeksi yüksek olan gıdalar kan şekerini aniden yükseltip azaltabilir. Tatlı bir şeyler yediğimizde lezzetinden dolayı mutlu olduğumuzu zannederiz fakat bu gıdalar vücutta stresi artırır. Glisemik indeks değeri yüksek besinlere şerbetli tatlılar, beyaz ekmek, beyaz undan yapılan pastalar ve tatlıları örnek verebiliriz.
Omega – 3
Ceviz, avokado, balık, somon gibi gıdalarda bulunan omega- 3, insan psikolojisini etkileyen yağ asitidir. Omega-3’te bulunan bazı asitler, beyin gelişimi ve fonksiyonları için oldukça önemlidir. Yapılan araştırmalarda, omega-3’ün bipolar bozukluk, şizofreni ve depresyon tedavilerinde olumlu etkilerinin olduğu görülmektedir.
Brokoli
Son dönemde yapılan araştırmalar, demir içerikli besinlerin de vücudumuz üzerinde psikolojik etkileri olduğunu gösteriyor. Brokoli, kuşkonmaz, maydanoz, deniz ürünleri, et ürünleri, kuruyemişler vb. uyuşukluk, dikkat eksikliği gibi psikolojik rahatsızlıkların üzerinde pozitif etkilere sahiptir. Özellikle de diyet yapanlarda sıkça görülen demir eksikliği sorunu, uzun vadede psikolojik etkilerin olmasına neden oluyor.
İnsanları mutlu eden ve pozitif enerji veren bazı besinler
Yeşil yapraklı sebzeler ve kabak çekirdeği gibi besinler magnezyumdan zengindir. Özellikle spor yapanlar ve kilo verme sürecinde olanlar magnezyum almalılardır.
Probiyotik içeren yoğurt ve kefir de oldukça önemli besinlerdir. Kefirde maya miktarı daha fazla olduğu için daha çok probiyotik içermektedir. Dolayısıyla daha sağlıklıdır. Her sabah mutlaka kefir içilmeli ya da gün içinde tüketilmelidir.
Bol miktarda vitamin, mineral ve antioksidan içeren yüksek değerli gıdalar tüketmek beyni besler ve strese karşı korur.
Yediğiniz yiyeceklerin porsiyon miktarı da tabi ki bir diğer önemli etkenlerden biridir. Porsiyon miktarının artması, kalori ve yağ içeriğinin de yüksek olması demektir. Beyine daha az kan gitmesi kişinin de kendisini daha yorgun ve uykulu hissetmesine neden olmaktadır.
Beslenme psikolojimizi olumlu ya da olumsuz yönde etkilemektedir. Bizim yapmamız gereken şey beslenme şeklimizi düzenli hale getirmektir.
Antalya’nın en iyi restoranlarından Antalya Balıkevi ailesi olarak beslenmenin psikolojimiz üzerindeki etkilerini sizlerle paylaştık. Sağlığımızı korurken aynı zamanda ruh sağlığımızı olumlu yönde etkileyecek besin gruplarına beslenme rutininizde yer verebilirsiniz.